Christy Brown’un cesaretlendiren ve ilham veren kitabı: Sol Ayağım

Sol Ayağım…

Sakat olan bir bacağın hüzün veren öyküsü…

Yazarın yayınlandığında büyük ses getiren kitabı, günümüzde bile hala en çok okunan kitapların başında gelmektedir. Kitabı okuduğunuzda her sayfasında duygulanacaksınız. Akıcı üslubu, cümleler ortasına serpiştirilen ince göndermelerle öğretici yanının ağır bastığı gerçek bir ömür hikayesi.

Azmin zaferi olan Sol Ayağım, Milli Eğitim Bakanlığı 100 Temel Eser ortasındaki yerini koruyor. Çabucak çabucak herkesin kesinlikle okuması gereken Sol Ayağım ve muharririne dair birtakım notlar…

Christy Brown, 1932 yılında İrlanda’nın Dublin kentinde hayata gözlerini açtı. Beyin felcinin bir kurbanı olarak doğdu. Kitabın ismine de ilham kaynağı olan sol ayağı dışında konuşmasını ve hareketlerini denetim edemiyordu.

Kitap yayımlandığında bilhassa engelli beşerler için büyük bir örnek olmuş, bir periyot en çok okunan yapıtların başından gelmiştir. Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın da 100 Temel Yapıt’ı ortasında yer alan Sol Ayağım, sürükleyici, eğlenceli ve bir o kadar da öğreticidir. Müellif, 160 sayfadan oluşan kitabı sol ayağıyla yazdı.

Bunun dışında bir şiir kitabı da kaleme alan Brown, 1981’de hayata gözlerini yumdu. Roman, 1989 yılında muharririn ismiyle sinemaya uyarlandı.

UMUTSUZLUKTAN, UMUDA…

Christy Brown’un konuşamaması, yürüyememesi, zihinsel olarak gelişememesi ailesini büyük kedere sevk ediyordu. Yapılan bütün tıbbi çalışmalar sonuçsuz kalıyor, hekimler Brown’un fazla yaşamayacağını düşünüyorlardı.

Zorlu süreçte hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan annesi bıkmadan usanmadan oğlunu düzgünleştirmeye çalışıyordu. Annesinin bu eforları nihayet sonuç verecek ve Christy sol ayağını kullanmaya başlayacaktı.

Oğlundaki bu harika başarıyı gören annesinin sevincine ise diyecek yoktu. Oğluna bütün alfabeyi öğreten fedakâr anne emeğinin karşılığını böylelikle almış oluyordu.

Brown’un ayağıyla yazdığı birinci söz ise “anne” olur.

Sayfa: 184

İLK AŞK

Brown’un annesi dünyaya yeni bir bebek getirir. Oğluna yeteri kadar vakit ayıramayacağını düşünen anne, oğlu için bakıcı bir kız fiyat. Christy, kendisine bakmakla mükellef olan bu hoş ve tatlı kıza vakitle tutulmaya başlar ve âşık olur.

Ama bu aşkın imkânsız olduğunun da farkındaydı. Ona nazaran sağlıklı bir birey olsaydı, kız da onun hislerine yanıt verecekti. Öte yandan mahallede Jenyy isminde diğer bir kıza da âşık olur ancak o da oburu üzere karşılıksız kalır.

Doğuştan beyin felçli olan Christy Brown, konuşmasını ve hareketlerini denetim edemiyordu. Lakin zekâsı ve yüreği onun okuma ve yazmayı, fotoğraf yapmayı ve daktilo kullanmayı öğrenebilmesini, hatta bu kitabı yazabilmesini sağladı.

“KONUŞMAK BENİM GAYRETLERİM ARASINDA”

“Konuşmak benim gayretlerim ortasında, beşerlerle sıradan bağlantılar kurmamda her vakit en büyük mahzur olmuştur. Zira konuşma olmaksızın insan kaybolmuş üzeredir. Milyonlarca şey söylemek yerine bir söz bile edemez. Yazmam çok güzeldi, ancak yalnızca yazılı sözlerle anlatılamayan, hissettirilemeyen kimi hisler vardır. Yazmak ölümsüz olabilir lakin sesin yaptığı üzere iki insan ortasında boşluğu doldurmada bir köprü oluşturamaz. Keşke dünyadaki en iyi kitabı yazmak yerine bir arkadaşımla sıkı tartışma yahut bir kızla birkaç dakikalık sohbet yapabilsem.”