Kış turizminin en değerli noktalarından biri olan Bolu Kartalkaya’da yaşanan facia, tüm Türkiye’nin yüreğini dağladı.
Grand Kartal Otel’de gece saatlerinde çıkan yangın, tatilcileri gafil avladı.
78 kişinin ömrünü yitirdiği yangında beşerler, yanmaktan kurtulabilmek için onlarca metre yükseklikteki odalarından atlamayı dahi göze aldı.
ÖLECEĞİNİ DÜŞÜNÜP O ANLARI KAYDETTİ
51 kişinin yaralandığı yangından kurtulanlardan biri de Müge Karataşlı oldu.
Ancak Karataşlı’nın kız kardeşi Özüm, ablası kadar şanslı olamadı.
17 yaşındaki kardeşini kaybeden Karataşlı, yangın esnasında otelin içinde mahsur kaldığı anlarda öleceğini düşünerek çektiği bir görüntüyü paylaştı.
“GÖRDÜĞÜNÜZ ÇARESİZLİKTEN HAYATTA KALMAYI BAŞARDIK”
Yangına otelin 8’inci katında yakalanan Karataşlı, ailesiyle bir arada yaşadığı çaresizliği kayıt altına aldığı manzaraları, “Ailem ve ben bu görüntüde gördüğünüz çaresizlikten hayatta kalmayı başardık… Kime kızacağımız, kimden hesap soracağımızı bile bilmediğimiz bir olayın içindeyiz… Kardeşimin keyifli yaşadığı 17 yılın hatrına içimize su serpmeye çalışmaktan öteki dermanımız yok…” notuyla paylaştı.
“ÖLMEK ÜZEREYİZ”
Görüntülerde geriden yardım çığlıkları ve bir şeylerin kırıldığı duyuldu. Karataşlı görüntüde, “Şu anda Bolu Kartalkaya Grand Kartal’dayız. Yangın çıktı 8. katta mahsur kaldık. Sanırım ölmek üzereyiz. Hayat çok hoştu.” tabirlerini kullandı.
VİDEODAKİ ÇIĞLIKLAR DİKKAT ÇEKTİ
Görüntüleri izleyen kullanıcılar, Karataşlı tarafından çekilen görüntüdeki sesleri gözden kaçırmadı.
Otelde alevlerin ortasında kalan konukların attığı yardım çığlıkları izleyenlerin yüreğini dağladı.
ÖZÜM ÖBÜR TARAFA KAÇINCA KAYBOLMUŞTU
Yangın faciasına Diş Doktoru Macit Karataşlı ve ailesi de yakalanmıştı.
Uykularında yangına yakalanan aile, büyük panik sırasında oteli terk edebilmişti lakin ailenin 17 yaşındaki kızı Özüm Karataşlı, öbür istikamete kaçınca kaybolmuştu.
Facianın çabucak akabinde kızlarını arayamaya başlayan aile ise acı haberi almıştı. Hayatını kaybeden Özüm Karataşlı’nın cenazesi gözyaşları içinde toprağa verilmişti.
“YAVRUMUN ÖLÜSÜNÜ TEŞHİS ETTİRDİLER”
Acılı anne Nilgün Karataşlı, “Yavrumun mevt haberi gazete manşetlerinde, yavrumun ölüsünü teşhis ettirdiler, bir anne ölüyü nasıl teşhis eder?” diyerek gözyaşlarına boğulmuştu.
“BU MEMLEKETTE UCUZ İNSAN HAYATI”
Baba Macit Karataşlı ise, “Ciğerim yanıyor, meleğimi kaybettim. Hiçbir tedbir yoktu. Yangın merdiveni yok, ne alarm ne dedektör var. Biz çarşafı aşağıya sarkıttık. Özüm ablaları ile kalıyordu, biz eşimle kalıyorduk.
O uyandı, bizi uyandırdı. Tesadüf odasının karşısında asansör var. ‘Hadi gidiyoruz çabuk’ deyince oda panikle koşmuş binmiş asansöre, orda hepsi birden vefat etti. Kime ne diyeyim? Bu memlekette ucuz insan hayatı. O cürmü ötekine atıyor o da ötekine atıyor. Kim hatalı burada biz suçluyuz” demişti.
