Antalya Kaş’taki sis tarım üretimine katkı sağlıyor

Antala’nın Kaş ilçesindeki, kapya biber üretiliyor.

Kaşlı çiftçi Arif Süer, “Bizim ‘kör duman’ dediğimiz ağır sis, yaşantımızı olumsuz etkilese de tarıma hayat veriyor. Burada yetiştirdiğimiz bilhassa kapya bibere de birçok yararı var.” diyor.

Mahalle sakinlerinden Ahmet Bayrakçıoğlu ise “Kör duman Kasaba ovasının iklimini ılımanlaştırdığı ve nemli tuttuğu için yağmur yağmasa bile susuzluğu gideriyor”

Antalya’nın Kaş ilçesinde halk ortasında “kör duman” ismiyle anılan ve akşam saatlerinde başlayıp sonraki gün öğlen vaktine kadar dağılmayan ağır sis, örtü altı üretim yapan çiftçilere uygun iklim şartı sağlıyor.

SİS 6 AY ETKİLİ

Kasaba Ovası’nda 6 ay boyunca tesirli olan ağır sis, ziraî faaliyetin sürdüğü yaklaşık 40 bin dönümlük alanda çiftçilerin yüzünü güldürüyor.

İlçenin Kasaba, Uğrar, Ahatlı, Dirgenler ve Karadağ mahallelerinde akşam saatlerinde başlayan ağır sis ekseriyetle sonraki gün 13.00’e kadar dağılmıyor.

40 BİN DÖNÜMLÜK SERA

Dört bir tarafı yüksek dağlarla çevrili çanak biçimindeki 250 rakımlı ovanın yaklaşık 40 bin dönüm alanında kurulu seralarda örtü altı tarım yapılıyor.

Ova akşam saatlerinden itibaren ağır sisle kaplanıyor. Kuş bakışı ovayı görenler bembeyaz bir örtüyle karşılaşıyor.

ÇİFTÇİLER MEMNUN

Havayı nemlendiren ve sıcaklığı koruyan iklim şartının oluşmasına tesirli olduğu belirtilen bu tabiat olayı, ömrü olumsuz etkilese de bölgede üretim yapan çiftçileri keyifli ediyor.

“SİS TARIMA HAYAT VERİYOR”

Kapya biber üretiminde ​​​​​​​yoğun sisin büyük yararını gördüklerini lisana getiren İçiftçi Arif Süer,, “Bizim ‘kör duman’ dediğimiz ağır sis, yaşantımızı olumsuz etkilese de tarıma hayat veriyor. Burada yetiştirdiğimiz bilhassa kapya bibere de birçok yararı var. Kör dumanın eserin rengine, büyümesine, tadına, daha etli olmasına, raf ömrünün uzamasına ve öbür yerlerde yetişen biberlere nazaran daha kaliteli olmasına kadar bir çok yararı var.” dedi.

“GÖÇ VEREN DEĞİL GÖÇ ALAN BİR YER HALİNE GELDİK”

Kapya biberden elde edilen yüksek randımanın bölgede seracılığı arttırdığını ve bilakis göçün başlamasını sağladığını vurgulayan Süer, “Göç veren değil göç alan bir yer haline geldik. Biz kapya biberini üretirken ziraî ilaç kullanmıyoruz. Burada biyolojik uğraş yapıyoruz. Faydalı böcekler ile biberleri koruyoruz. Zirai ilaç kullanmadığımız için ülkemizde ve yurt dışında biberlerimiz ön plana çıkıyor.” sözlerini kullandı.

Üretici Zühra Süer de çocukları üzere itinayla büyüttükleri kapya biberleri gönül rahatlığıyla vatandaşların sofralarına göndermekten memnunluk duyduklarını lisana getirdi.

“SİS, GÜNEŞE HASRET MAHALLENİN BEREKETİ”

Mahalle sakinlerinden Ahmet Bayrakçıoğlu da 60 yıllık ömrü boyunca ekimde başlayan ağır sisi bahar aylarının sonuna kadar daima gördüğünü aktardı. “Kör duman” olarak bildikleri sisin tarıma yararlı olduğunu lisana getiren Bayrakçıoğlu,

Her sabah kör dumanla uyanıyoruz. Kör duman Kasaba ovasının iklimini ılımanlaştırdığı ve nemli tuttuğu için yağmur yağmasa bile susuzluğu gideriyor. Sis, güneşe hasret mahallenin rahmeti. Astım hastalığına da güzel geliyor. Sis nem getirdiği için bayanlar çamaşır astığında bile kurumuyor. Kör duman dağılana kadar sokakta çocuklar bile oynamıyor.

“YAŞADIĞIMIZ YER UZAKTAN BEYAZ BİR DENİZ GİBİ”

Güneşi batmasına yakın anca görebildiklerini söz eden Akif Emre ise “Burada sisten ötürü trafikte zorlanıyoruz. Çocukların sabah okula gitmesi ve gelmesi güç oluyor. Güneş olmasına karşın biz onu yalnızca zirvemizde sokak lambası üzere yavaşça görüyoruz. Kasaba’nın dışına çıktığımızda her şey güllük gülistanlık oluyor. Sisin içinden çıkıp üste hakikat çıktığımızda yaşadığımız mahalle beyaz bir deniz üzere görünüyor.” halinde konuştu.