3 Ocak 2025 tarihinde Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde meydana gelen olayda, arkadaşları, Roketsan’da yazılım mühendisi olarak çalışan 25 yaşındaki Yusuf Serdar Yücel’den haber alamadı.

Arkadaşlarının ihbarı üzerine polis takımları harekete geçti ve polis eşliğinde girilen meskende, Yücel’in cansız vücudu bulundu.

YÜCEL’İN İNTİHAR ETTİĞİ ÖNE SÜRÜLDÜ

Cenaze, yapılan incelemelerin akabinde İsimli Tıp Kurumu’na götürülerek, sonrasında ailesine teslim edildi.

Yusuf Serdar Yücel, memleketi Isparta’da toprağa verildi.

İlk incelemelerde, Yücel’in sodyum nitrat içerek intihar ettiği öne sürüldü.

“İŞİNE ÇOK BAĞLI VE BAŞARILI BİR İNSANDI”

Yusuf Serdar Yücel’in emekli polis memuru olan babası Ahmet Yücel, oğlunun intihar etmediğini ve infaz edildiğini sav etti.

Baba Yücel, şu sözleri sarf etti:

Yusuf bizim tek çocuğumuzdu. Sıhhat yahut ruhsal bir sorunu yoktu. İşine çok bağlı ve başarılı bir insandı. Annesi Aralık ayında onun yanına Ankara’ya gitmişti ve çok keyifli vakit geçirdiklerini söylüyordu. Olayın yaşandığı gece oğlum yılbaşı nedeniyle mesaiye kalmıştı. İş bitiminde konuta dinlenmeye gitmiş. Daha sonrasında oğlum işe gitmeyince arkadaşları şüphelenmiş ve polise haber verilmiş. Konuta girildiğinde oğlumun cansız vücudu bulundu.

“POLİSLİK MESLEĞİMDEN ÖTÜRÜ OLAY YERİNDE BİR KARIŞIKLIK OLDUĞUNU ÇABUCAK ANLADIM”

Baba Ahmet Yücel, olayın başından itibaren birçok kuşkulu durumla karşılaştığını belirterek, şöyle konuştu:

Ankara’ya gelirken karakol gruplarının bakacağı söylendi, sonra cinayet ofise devredildi. Meskene ulaştığımızda gerilimli bir ortam vardı. Polislik mesleğimden ötürü olay yerinde bir karışıklık olduğunu çabucak anladım. Oğlumun odasında sodyum nitrat hususu bulunduğu söylendi. Araştırdım, bu husus çiftçilerin gübre olarak kullandığı bir çeşit. Bu hususla vefat çok az.

“YÜZÜNDE BENEKLER, OMUZLARINDA BASKI İZLERİ VARDI”

Ahmet Yücel, oğlunun cenazesini gasilhanede eski meslektaşlarıyla birlikte incelediğini belirterek, şu tabirlerde bulundu:

Gördüğümüz izlerden, oğlumun diz çöktürülerek ensesine silah dayanıp etkisiz hale getirildiğini, akabinde poşetle havasız bırakılarak bir unsurdan zehirlendiğini düşünüyoruz. Yüzünde benekler, omuzlarında baskı izleri vardı. Bedeninin geri kalanı tertemizdi. Sağ ayağı ve sağ eli olayın gerçekleştiği durumu gösteriyordu. Bu infazın akabinde palavra haberler yayıldı, uydurma kanıtlar üretildi. Bu süreçte resmi makamlardan takviye alamadım. Oğlumun vefatına ait dezenformasyon ve kanıt karartma teşebbüslerinden şikayetçiyim.

KESİN VEFAT SEBEBİ OTOPSİ SONUCUNDA NETLİK KAZANACAK

Ahmet Yücel, yetkililere davette bulunarak, “Bundan sonra öbür pahalı mühendislerimizin ve bilim insanlarımızın başına bu türlü olaylar gelmesin. Onlar korunmaya alınmalı. Oğlum erdemiyle gitti. İster intihar deyin ister şehit, biz vatanımız sağ olsun diyoruz ve bu süreci Allah’a havale ediyoruz” dedi.

Vefat eden Roketsan mühendisi Yusuf Serdar Yücel’in kesin mevt sebebinin, Ankara İsimli Tıp Kurumu’nda yapılacak otopsi sonucunda netlik kazanacağı öğrenildi.

Acılı aile ise oğullarının intihar etmediğini, infaz edildiğini tez ederek yas tutarken, bu sürecin bir an evvel tahlile kavuşmasını bekliyor.