Kamerun’da boynu yanıp çenesi gövdesine yapışan çocuk Türkiye’de şifa buldu

Kamerun’da yaşayan 7 yaşındaki Jacques Franck Pharel Teme’nin hayatı, geçirdiği mesken kazası sonrası alt üst oldu.

7 yaşındaki çocuk, boynu gövdesine yapıştığı için başını dahi kaldıramaz hale geldi.

Aile tedavi için Türkiye’nin yolunu tutarken, minik Teme, Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nde gerçekleşen başarılı mikrocerrahi operasyonla sıhhatine kavuştu.

Evinde oyun oynarken kaza geçirerek feci biçimde yanan Kamerunlu Jacques Franck Pharel Teme (7) Medipol Sıhhat Grubu’nda geçirdiği başarılı mikrocerrahi operasyonuyla yine sıhhatine kavuştu.

YANIK NEDENİ İLE BOYNUNDA ÖNEMLİ HASAR OLUŞTU

Yanık sebebiyle boyun bölgesinde önemli hasar meydana gelen Teme, başını dahi kaldıramaz hale geldi.

Küçük çocuğun ömrünü alt üst eden olayın akabinde aile, Türkiye’nin yolunu tuttu.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Burak Özkan ve grubunun titiz çalışmasıyla tekrar hareket edebilir durumda taburcu oldu.

“BAŞINI ÜST KALDIRAMIYORDU”

7 yaşındaki Jacques Franck Pharel Teme’ın, Kamerun’dan tedavi için Türkiye’ye geldiğini söyleyen Doç. Dr. Özkan, “Yanık kontraktürleri, yanık yarasının güzelleşmesiyle hastanın hareketini bozan ve ömür kalitesini etkileyen durumlardır. Bilhassa boyun bölgesindeki kontraktür, hastanın başını boynundan kısaltarak çenesini gövdeye yapıştırmış ve başını üst kaldırmasını engellemişti.

KONUŞMASINI ENGELLİYORDU

Ayrıca tükürük salgısının gövdesine akmasına sebep olan , hastanın konuşmasını engelleyen hatta göz kapaklarını aşağıya çeken güçlü bir kontraktör bantlarına sahipti.” dedi.

BAŞARIYLA GERÇEKLEŞTİRİLEN MİKROCERRAHİ AMELİYAT

Ekip olarak hastayı başarılı bir mikrocerrahi ameliyatına aldıklarını söyleyen Doç. Dr. Özkan, “Boynundaki tüm berbat yara izlerini ve kontraktür bantlarını çıkardıktan sonra, boynunun hareket genişliğini sağladık. Bu hareket genişliği sağlandıktan sonra, bacak bölgesinden incecik bir dokuyu damarla birlikte alarak mikroskop yardımıyla uzunluğundaki damarlarla bağladık. Mikrocerrahi ameliyatlar sayesinde sirkülasyonu olan dokuyu transfer ederek, istediğimiz büyüklükteki açıklıkları kapatma talihi elde ettik.” diye konuştu.

YOĞUN BAKIM TAKİBİ VE BAŞARILI DÜZGÜNLEŞME SÜRECİ

Boyun bölgesindeki büyük cerrahi teşebbüsler sonrasında hastanın yaklaşık bir gün müddetle ağır bakımda takibe alındığını lisana getiren Doç. Dr. Özkan, şu bilgileri verdi:

Boyun bölgesindeki ameliyat sırasında şah damarları ve başka büyük damarlar direkt operasyon alanında yer alıyordu. Ameliyatı, tecrübeli ve deneyimli grubumuzla gerçekleştirdik. Bilhassa alıcı sahanın hazırlanmasında takımın başka üyesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Burak Ergün Tatar’ın kıymetli katkıları oldu.

GÖZLE GÖRÜLEN İYİLEŞME

Ameliyat sonrası hastanın boyun hareketlerinde gözle görülür bir rahatlama olduğunun altını çizen Doç. Dr. Özkan, “Değişim hemen herkes tarafından fark edildi. Çocuğun gözündeki aşağı hakikat çekilme efekti geçti, ağız köşesi olağan durumuna geldi. Hastamız, tekliflerimiz ve tavsiyelerimizle Kamerun’a gönderilecek. Bu üslup yanık kontraktürlerinin onarılmasında, kolaydan komplekse tüm rekonstrüktif metotlar kullanılabilir. Mikro cerrahinin sağladığı geniş tamirat yelpazesi sayesinde komplike olaylarda bile hastaların sıhhatine kavuşmalarını sağlıyoruz.” halinde konuştu.

SAAT BAŞI TAKİP EDİLDİ

Süreç hakkında bilgi veren Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Burak Ergün Tatar, işe şu açıklamayı yaptı:

Operasyon öncesinde, hastanın entübe edilmesinin zorluğunu göz önünde bulundurduk. Anestezi takımıyla ayrıntılı bir istişare gerçekleştirdik. Bu süreç, takım olarak büyük bir dikkat ve itina gerektiren bir basamaktı. Anestezi grubumuz bu kuvvetli süreci başarılı bir biçimde yönetti. Yaklaşık 7 saat süren bir operasyonla, uzunluğundaki kontraktür bantlarını açmayı başardık. Doç. Dr. Özkan, dokuyu sürekli takip etti.

Ameliyat sonrasında hastamız 24 saat boyunca hastanede nezaret altında kaldı. Bu süreçte, nakledilen dokuyu saatlik olarak takip edildi. Doku, tıpkı kendi bebeğiniz üzere büyük bir ihtimamla izlenmesi gereken bir yapıdır. Her an damar tıkanması olabilir, bu da ikinci bir operasyon gerektirebilir. Neyse ki, takiplerin başarılı geçmesiyle birlikte ilerleyen günlerde hastanın durumu stabil hale geldi.

“ŞU AN HER ŞEY YOLUNDA”

Medipol Mega Üniversite Hastanesi’ne geldiklerinde oğullarının hiç konuşamadığını belirten aile, “Konuşsa bile çok sıkıntı anlaşılıyordu, başını sağa sola döndüremiyordu. Birinci başta çok zordu, lakin buraya gelip ameliyat olduktan sonra çok rahatladı. Her yere koşarak gidip gelebiliyor. Başta çocuğumun sıhhatinden ötürü epeyce telaşlıydım lakin Allah’a şükür şu an her şey yolunda.” diyerek duydukları memnuniyeti lisana getirdiler.

Aile, Medipol’de aldıkları hizmetten çok şad olduklarını ve bu süreçten hayli yarar sağladıklarını tabir etti.